Antalya'da yaşanan doğal olaylar her zaman dikkat çekiyor, fakat son günlerde gerçekleşen dolu felaketi gerçekten de tüm kent sakinlerini derinden etkiledi. Tüm hazırlıksız yakalanan Antalyalılar, sadece 45 dakika içinde kentin birçok bölgesinde etkili olan dolunun yarattığı tahribatla baş başa kaldı. Aniden bastıran dolu, hem maddi zararlara yol açtı hem de insanlarda derin bir korku ve endişe bıraktı. İlgili yapılan açıklamalara ve olayın ayrıntılarına yakından bakalım.
Antalya'da her yıl yaz aylarında yağışlı günler sıkça yaşanıyor. Ancak 23 Ekim 2023 tarihinde, şehirde bir anda başlayarak sadece 45 dakika içinde büyük bir güçle yağan dolu, beklenmedik bir felakete dönüştü. Yerel meteoroloji, bu tür dolu olaylarının dönem dönem yaşanabileceği uyarısında bulunmuştu ama kimse bu kadar şiddetli bir yağış beklemiyordu. O sırada dışarıda olan birçok insan, dolunun düşmeye başladığını ilk başta sadece yağmur olarak düşündü. Ancak aniden yolun ortasında yağan dolu, hem büyüklüğü hem de hızıyla kısa sürede herkesin panik yaşamasına neden oldu.
Dolu yağmaya başladığında, sokakta yürüyüş yapan birçok kişi büyük bir panikle sığınacak yer aramaya başladı. Gözyaşları içinde dolu yağışı altında kalanların paylaştığı anılar, yaşanan felaketin ciddiyetini gözler önüne seriyor. Özellikle çocukların ve yaşlıların bu olaydan nasıl etkilendiği herkesin içini acıttı. Tanıklardan biri, "Dolu yağmaya başladığında daha ne olduğunu anlamadan üzerime düşen büyük parçalarla neye uğradığımı şaşırdım. Caddede yürüyen birçok insanın çığlıklarını duyuyordum" diyerek hissettiklerini dile getirdi. Dolu, araç camlarını patlattı, ağaca zarar verdi ve dışarıda kalan birçok insanı korkuttu.
Çoğu Antalyalı, dolu yağarken güvenli bir yer bulmaya çalıştıklarını, yakınlarını aramaya başladıklarını ifade etti. Sığınacak bir yer bulamayanlar, dükkanların kapılarında veya arabalarının içine girerek kendilerini korumaya çalıştı. Şehrin birçok yerinde, dalgıç kıyafetiyle dışarıda kalan insanlar yardımseverliklerini gösterirken, yaşlı deyip geçmeyelim, en büyük kaygılar ise onların üzerinde oldu. Çok sayıda insan, dolu sonrası sabah haberlerinde şehri sarmış olan büyük hasarları görünce kalp atışlarının hızlı olduğunu hatırladıklarını paylaştı.
Yaşanan dolu felaketinin ardından, Antalya'nın birçok semtinde evlerin çatıları ve araçların üzerindeki hasar da oldukça açık bir şekilde görünüyordu. Şehrin aniden değişen atmosferi, pek çok iş yerinin de kapalı kalmasına neden oldu. Aynı zamanda dolu sonrası oluşan su baskınları, şehirde ulaşımda sıkıntılara yol açtı.
Yetkililer, dolunun neden olduğu yaraların sarılması için gereken adımları atmaya başladıklarını belirtti. "Bu tür felaketlerin ardından, yalnızca anında tedbir almak değil, aynı zamanda gelecekte benzer olaylara karşı dayanıklı yaşam alanları oluşturmak da önemli" diyen bilim insanları, Antalya için gelecekte yapılacak yapılacak hazırlıkların öncelikli hale gelmesi gerektiğinin altını çizdiler. Dolu felaketinin ardından yaşanan hasar ve olaylar, Antalya'nın sadece doğasıyla değil, doğal afetlerle de anılması gerektiğini gözler önüne serdi.
Yaşanan bu felakette en çok yüreği yananlar yalnızca maddi kayıplar yaşayanlar değil, aynı zamanda dolunun düşmesiyle birlikte kendilerini tehlikede hissedenler, yıllardır biriktirdikleri değerli eşyalarını veya hatıralarını kaybeden insanlar oldu. Birçok kişi gözyaşları içinde dolunun getirdiği kayıpları anlatırken, bazen bulundukları ruh hali, çok daha derin ve söylemekten çekindikleri bir kaybın mahcubiyetini de taşıyordu. Antalyalılar, doluyla beraber yaşam konusunda büyük dersler aldı.
Sonuç olarak, Antalya'da yaşanan bu dolu felaketi, hem doğal olayların gücünü hem de insanların dayanıklılığını sorgulatan bir olay olarak hafızalarda kalacak. Kentin dört bir yanında yaşanan bu felaketin ardından, yetkililerin alacağı önlemler ve halkın bu tür olaylarla nasıl başa çıkacağı, gelecek için oldukça önemli bir ders niteliği taşımakta. Antalya'daki dolu felaketinin sebep olduğu hasar ve kayıplar, yaşamın ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha hatırlattı.