2023 yılı, birçok sektördeki dalgalanmaların yanı sıra, sağlıklı beslenme trendleri açısından da dikkat çekici gelişmelere sahne oldu. Özellikle bağışıklık sistemini güçlendirdiği bilinen gıdaların satışları, bu yıl ciddi bir düşüş yaşadı. Covid-19 pandemisi sonrası sağlıklı yaşam ve bağışıklığı güçlendiren besinlere olan ilgi artmış, ancak bu ilginin kısa sürede azaldığı görülüyor. Peki, bu düşüşün ardında yatan sebepler neler? Tüketicilerin beklentileri ve alışkanlıkları nasıl değişiyor?
Pandemi süreci, insanlar arasında sağlık bilincinin artmasına neden oldu. Son yıllarda bağışıklık sistemini güçlendirdiği bilinen gıdaların, özellikle C vitamini içeren meyveler, probiyotikler ve Omega-3 yağ asitleri gibi besinlerin tüketimi artış gösterdi. Ancak bu yıl itibarıyla satışlarda gözlenen düşüş, birçok analist ve sektör temsilcisi tarafından sürpriz olarak değerlendirildi. Peki, bu durumu etkileyen faktörler neler?
Birincisi, tüketicilerin alışveriş alışkanlıklarındaki değişimdir. Pandemi sonrası birçok insanın bütçelerini yeniden gözden geçirdiği, harcamalarının daha kısıtlı hale geldiği gözlemleniyor. Bağışıklık dostu gıdalar genellikle daha pahalı ürünler arasında yer alıyor ve bu nedenle, birçok kişi bütçelerini ayarlamakta zorlandığı için bu ürünleri almaktan vazgeçebiliyor. İkincisi, bağışıklığın güçlendirilmesine dair yapılan sağlık önerilerinin yanı sıra, pahalı gıdaların alımında tüketicilerin daha fazla sorgulama yapma eğilimi. İnsanlar, hangi besinlerin gerçekten etkili olduğuna dair artık daha fazla bilgi sahibi ve bu nedenle daha dikkatli seçimler yapıyorlar.
Sağlık algısındaki bu değişim, özellikle genç nesiller arasında kendini daha fazla hissettiriyor. Sağlıklı yaşam alışkanlıklarına olan ilginin yanı sıra, çevresel faktörlerin de etkisi büyüktür. Gençlerin yükselen sağlıklı yaşam trendlerine olan ilgileri, gıda seçimlerini daha esnek hale getiriyor. Örneğin, eskiye oranla daha fazla kişi vejetaryen veya vegan beslenme tarzını benimsiyor. Bu da bağışıklık dostu gıdaların bir grup için eskisi kadar önemli olmayabileceğini gösteriyor. Tüketiciler, artık daha geniş bir yelpazeye yayılan besin alternatiflerine yöneliyor. Helal ve organik ürünçilik gibi spesifik talepleri olan grup sayısının artması, geleneksel bağışıklık destekleyici ürün kategorisini etkiliyor.
Ayrıca, dijitalleşmenin artmasıyla birlikte online alışveriş ve e-ticaretin yükselişi, sağlık algısını ve tüketim alışkanlıklarını da değiştiriyor. İnsanlar, online platformlarda daha fazla alternatifle karşılaşarak daha geniş bir seçim yelpazesine sahip oluyorlar. Geleneksel market alışverişi yerine, online sipariş verme alışkanlığı sağlık bilinciyle birleşince, daha fazla kişinin tercihleri değişiyor. Bunun yanında, sağlık alanında yapılan yenilikler ve buluşlar, tüketicilerin kafasını karıştırabiliyor. Yeni başlayan trendler, eski alışkanlıkları geride bırakmaya zorlayabiliyor.
Ayrıca, gıda endüstrisinde yaşanan hızlı değişimler de tüketici davranışlarını etkileyen önemli bir faktördür. Özellikle üreticilerin, sağlıklı ürünler sunma çabasındaki artış, müşterilerin hangi besinlerin gerçekten sağlıklı olduğunu sorgulamasına neden olabiliyor. İnsanlar, ambalaj üzerindeki sağlık beyanlarını inceledikçe daha fazla sorgulama yapıyor. Gıda güvenliği ve kalitesi konusundaki algılar da zamanla değişebilir. Bağışıklığı güçlendiren besinlerden ziyade, katkı maddeleri içermeyen, doğal ve organik ürünlere olan talep artabilir.
Sonuç olarak, 2023 yılı itibarıyla bağışıklık dostu besinlerin satışlarındaki düşüş, ekonomideki değişimlerin yanı sıra bireysel sağlık algısındaki dönüşümle de doğrudan ilişkilidir. Tüketiciler, geçim sıkıntıları ve yeni alışkanlıkları dolayısıyla bağışıklık dostu ürünleri almada daha temkinli hareket ediyor. Uzmanlar, bu alandaki düşüşü geçici bir dönem olarak görse de, insanlarda oluşan sağlık algısı ve çevresel etkenlerin, gıda tercihlerine olan etkilerini göz ardı etmemek gerektiğini belirtiyor. Ancak, bu süreçte sağlıklı gıda alternatiflerine yönelmek ve doğru bilgilendirmek, hem tüketicilerin hem de üreticilerin yararına olacaktır.