İngiltere, son zamanlarda dikkat çekici bir sorunun ortasında kalmış durumda: Ölüm sırasındaki kalabalık. Ülkede, sağlık hizmetleri ve cenaze işlemlerindeki yığılmalar, birçok insanın son yolculuğuna çıkmak için uzun süre beklemesine neden oluyor. Bu durum, sadece kişilerin değil, aynı zamanda ailelerinin de hayatını etkileyen büyük bir sorun haline geldi. Ölüm, herkes için kaçınılmaz bir gerçek olsa da, bu sürecin hızlandırılması ve kolaylaştırılması gerektiği konusunda her geçen gün artan bir farkındalık oluşuyor.
Yıllardır süre gelen sağlık sorunları ve COVID-19 pandemisinin etkileri, cenaze hizmetlerini doğrudan etkiledi. Hastanelerde yaşanan kuyruklar, sağlık sisteminin yükünü artırırken, cenaze işlemlerinin de aynı oranda yavaşlamasına yol açtı. İnsanlar, sevdiklerini kaybettiklerinde, cenaze işlemleri için beklemek zorunda kalıyorlar. Mortuary (cenaze evi) kapasiteleri dolmuş durumda ve birçok aile, sevdiklerinin bedenlerini almak için günlerce beklemek zorunda kalıyor. Bu durum, hem duygusal hem de fiziksel bir yük oluşturuyor.
İngiltere’de cenaze işlemleri, sağlık ve sosyal hizmetlerin bir parçası olarak değerlendiriliyor ama son yıllarda yaşanan olumsuz gelişmeler, toplumda büyük bir rahatsızlığa neden oldu. Çok sayıda cenaze evi, doğal bir döngü olarak gördükleri ölüm olaylarına yeterli yanıt veremediğinden, aileler alternatif çözümler aramaya başladı. Bazı aileler, sevdiklerinin bedenlerini defnetmek için başka şehirlerdeki cenaze evlerine yönelmeyi tercih ediyorlar. Ancak bu da ek bir yük, maddi zorluk ve zaman kaybı anlamına geliyor.
Ölüm sırasındaki yoğunluk, sadece bireyleri değil, toplumun tüm dinamiklerini etkiliyor. Aileler, sevdiklerini kaybettiklerinde, bir an önce cenaze işlemlerinin tamamlanmasını istiyorlar. Ancak uzun bekleme süreleri, yas dönemini daha da zorlaştırıyor. Fakat uzun beklemeler sadece duygusal bir yük değil; maddi açıdan da aileleri zorluyor. Cenaze işlemleri, bekleme süreleri nedeniyle daha maliyetli hale geliyor. Aileler, hizmet almak için birden fazla cenaze eviyle iletişime geçmek zorunda kalıyor ve bu da ek stres kaynağı oluşturuyor.
Birçok yerel yönetim bu soruna çözüm bulmak için acil eylem planları üzerinde çalışıyor. Çeşitli cenaze hizmetleri, işlem sürelerini kısaltmak ve daha fazla insanın bu hizmetlere ulaşmasını sağlamak için yenilikçi yöntemler geliştiriyorlar. Örneğin, bazı bölgelerde cenaze işlemleri online olarak da yapılabiliyor. Bu tür çözüm önerileri, hem ailelere kolaylık sağlamakta hem de cenaze hizmetlerinin daha hızlı bir şekilde yerine getirilmesine yardımcı olmaktadır.
Sonuç olarak, İngiltere’deki “ölüm sırası” meselesi, öncelikle daha iyi bir sağlık hizmeti ve sosyal destek sistemine olan ihtiyacı gözler önüne seriyor. Toplumsal farkındalık ve elde edilen verilere göre bu duruma karşı bir an önce çözüm üretilmesi gerekiyor. Ailelerin bu zor süreçte yaşadığı mağduriyetlerin ve kaygıların azalması için tüm paydaşların bir araya gelerek hareket etmesi büyük önem taşıyor. Unutulmamalıdır ki, cenaze hizmetleri sadece bir süreç değil, aynı zamanda saygı ve sevgi dolu anların yaşandığı bir aşamadır.